Çalışkan Çocuğun Masalı

Çalışkan Çocuğun Masalı Evvel zaman içinde, kasabanın birinde derslerinde çok başarılı, ailesi tarafından çok sevilen bir çocuk yaşarmış. Tüm dersleri çok başarılı olan bu çocuk hem çok zeki hem de çok çalışkanmış. Arkadaşları ile arası iyi değilmiş ama. Çalışkan olması nedeniyle arkadaşları onunla çok zaman geçirmek istemiş.

Çalışan Çocuğun adı Ali’ymiş. Ali bir gün matematik sınavına çalışmak için dersin başına oturmuş. Sorular ona çok basit geliyormuş. Derslerini derste dinlediği için soruları çözmesi çok kolaymış. Ertesi gün sınav heyecanı da yokmuş.

Ali ders çalışırken birden kapı zili çalmış. Salona indiğinde sınıftan arkadaşı Ahmet olduğunu görmüş. Ahmet Ali’ye ‘’ Yarın matematik sınavı var. Beni çalıştırır mısın? Bu sınav benim için çok önemli’’ demiş.

Ali tüm nezaketi ile bunu kabul etmiş ama şaşkınlığını da gizleyememiş. Çünkü normalde Ahmet sınıfın en tembel, en haylaz öğrencisiymiş. Bu nedenle ders çalışmak istemesi Ali’ye biraz garip gelmiş. Fakat Ali bunu güzel bir jest olarak algılamış. Sonuçta sınıfta arkadaşı yokmuş ve en çok istediği şey arkadaşları olmasıymış.

Birlikte ders çalışmışlar ve müzik dinlemişler. Çok keyifli zaman geçirmişler. Ahmet anlatılan her şeyi hemen anlıyormuş. Ali bu yüzden çok mutlu olmuş. Anlattıklarının anlaşılması çok hoşuna gitmiş. En büyük hayali öğretmen olmakmış zaten.

Ertesi gün Ali okula gittiğinde Ahmet’i görmüş ve selam vermiş. Ahmet hiç oralı olmamış. Hatta arkasından gülmüşler. Bu da Ali’nin çok canını sıkmış. İlk ders sınav olduğu için hemen son kontrollerini yapmış. Öğretmen sınıfa gelmiş ve sınav kağıtlarını dağıtmış.

Ali, Ahmet kendisine selam vermediği için morali çok bozulmuş. Bu nedenle sınava tam konsantre olmamış. İstediği sonucu alamayacağını düşünmüş. Bu nedenle çok üzülmüş. Son 20 dakika kala sınav kağıdı boşmuş. Öğretmeni yanına gelmiş ve; ‘’ Ali sen çok başarılı bir öğrencisin. Sınav kağıdın neden bu halde’ demiş. Ali birden ağlamaya başlamış ve sınıftan çıkmış.

Ertesi gün sınav sonuçları açıklanmış. Aile 0 almış Ahmet ise 100 almış. Ahmet bir anda öğretmenlerin gözdesi olurken, Ali geri plana düşmüş. Diğer dersleri de bu durumdan etkilenmiş ve Ali başarısız bir öğrenci olmuş.

Yaşanan tüm bu olaylar nedeniyle Ali çok üzülmüş. Derslerine tekrar konsantre olmakta çok zorlanmaya  başlamış. Hem arkadaşsız kalmış hem de dersleri başarısız olmuş.

Günlerden bir gün Ali ders çalışırken tekrar zil çalmış. Genel tekrar Ahmet’miş. Ahmet Ali’ye ‘’ Ali merhaba, yarın matematik sınavı için beni çalıştırır mısın’’ demiş. Ali bu sefer ne diyeceğini tam olarak bilememiş. Çünkü önceki matematik sınavı sonrasında yaşadıkları aklına gelmiş.

‘’ Geçen Sınavda da seni çalıştırdım ama sonrasında yüzüme bile bakmadın. Çok üzdü  bu beni, tüm derslerim de kötü artık. Benimle hem arkadaş olmadın hem de derslerim bozuldu’’ demiş.

Ahmet bunları duyunca çok üzülmüş. Daha önce bu şekilde düşünmediğinin farkına varmış. Ali’den özür dilemiş ve durumu düzelteceğini söylemiş. Ertesi gün tüm arkadaşları ile konuşarak Ali ile arkadaş olmuşlar. Çocuklar bazen olgun bir insan gibi olayları değerlendirmez. Bu nedenle arkadaşlarını üzebilir. Önemli olan onların olaylara doğu bakış açısı ile bakmasını sağlamaktır. Ali ve Ahmet bu olaydan sonra en yakın arkadaşlar olmuşlar. İkisi de çok başarılı öğrenci ve aynı zamanda sosyal çocuklar olarak hayatlarına devam etmişler. İkisinin de özünde altın gibi çok temiz kalpleri varmış aslında.

Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments