Tembel Kız Masalı Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal, pireler de berber iken… Bir varmış bir yokmuş… Uzakta bir köyde bir karı koca yaşarmış. Bu karı kocanın günün birinde bir kızı olmuş. Kızı olduklarına o kadar çok sevinmişler o kadar çok mutlu olmuşlar ki kızı el bebek gül bebek büyütmüşler. Elini sıcak sudan soğuk suya sokmamışlar. Kıza hiçbir iş yaptırmamışlar. Kız büyümüş serpilmiş ama hiçbir iş öğrenememiş ve bilmiyormuş. Sabahtan akşama kadar yatıyormuş ve çok tembel bir kız olmuş. Böylelikle herkes onu Tembel Kız olarak bilinmiş.
Gel zaman git zaman kız evlenme çağına gelince annesi ve babası onu bir avcıyla evlendirmiş. Kız evlenmiş evlenmesine ama avcı avına gidiyor, kız ise evde oturuyor ve hiçbir şey yapmıyormuş. Yerinden kalkmaya bile üşeniyormuş.
Günlerden bir gün avcı yine avlanmaya gitmiş ve bir kaz avlayıp gelmiş. Mutfağa koymuş ve karısına akşama bu kazı pişirmesini söylemiş. O gün mutfağın kapısı açık kalmış. Fakat kız yerinden kalkmaya bile üşendiği için mutfağın kapısını kapatmamış. Ve biraz zaman geçtikten sonra tembel kız mutfaktan tıkırtılar duymasına rağmen oturduğu yerden kalkmamış. Gidip mutfağa bakmamış bile. Mutfaktaki tıkırtıların nedeni bir tilki imiş.
Açık kapıdan giren tilki bakmış kız yerinden bile kalkmıyor almış kazı ve yemeğe başlamış. Yemeğini afiyetle mideye indirdikten sonra gitmiş tembel kızın karşısına geçmiş. ‘ Güzel hanım, sen mutfağın kapısını açık bırakmışsın teşekkür ederim. Senin gibi insan hiçbir yerde yok. Böyle oturmaya devam edersen ben daha çok uğrarım senin yanına. Gitmeden de sana bir türkü söyleyeyim de dinle ‘ demiş ve başlamış söylemeye.
‘ Senin gaga benim mide içinde
Benim çarık senin çorba içinde
Sen yat kaba yatak yorgan içinde
Ben gidicem orman içinde. ‘ demiş ve ormanın yolunu tutmuş.
Akşam olmuş avcı gelmiş. Karısına ‘ Kazı pişirdin mi? ‘ diye sormuş. Fakat bakmış karısı hala sabah oturduğu yerde duruyor, mutfakta ne pişmiş aş ne de kaz var. Tembel kız tilkinin hem konuştuğuna hem türkü söylediğine o kadar çok şaşırmış ki hemen bu olanları avcıya anlatmış. Avcı da hem çok şaşırmış hem de karısına çok kızmış. Bütün bu olanlardan ders çıkaran kız bir daha tembel olmamaya karar vermiş. Ve artık mutlu yaşamışlar. Gökten üç elma düşmüş, biri bu masalı anlatana, biri yazana biri de masalı dinleyene.