HAZİNESİ İZMİR’DE ORTAYA ÇIKAN DÜNYANIN EN ZENGİN KRALI KARUN’UN HİKAYESİ TÜYLERİNİZİ ÜRPERTECEK. KAYNAK; KURAN DAKİ KRAL KARU https://tr.wikipedia.org/wiki/K%C3%A2r%C3%BBn
KURAN DAKİ KRAL KARUN Kuranı Kerim’de bahsedilen öyle bir kral düşünün ki düşünürken aklınızı yitirebileceğiniz bir hazineye sahip olsun. Abarttığımı mı sandınız? Hazinelerinin bulunduğu odaların anahtarlarını bir araya getirdiğinizde sadece bu anahtarları taşımak için 300 katır gerekiyormuş. Gerisini siz hayal edin.Kral Karun’dan bahsediyorum.Onu öylesine ibretlik bir son bekliyordu ki başına gelenleri duyunca hayret edeceksiniz. Bundan 2500 yıl öncesinden kalan hazinenin günümüze kadar uzanan hikayesi ise tüylerinizi biraz ürpertebilir. Şimdi sıkı durun çünkü hazinenin bir kısmı izmire yakın bir bölgede köylüler tarafından yer altında bulundu.Fakat kimse bilmiyordu ki hazineye her kim elini sürerse felaketler yakasını bırakmayacaktı. Şu anda ekran başında bu videoyu izleyen herkesi yakından ilgilendiren Karun’un hikayesini dinlemeye hazırsanız başlayalım… karun kral karun karunun hazinesi kral karunun hazinesi karun hazinesi kuranı kerim hz musa karun hz musa kıssası hadis hadisler ayet ayetler Hz Muhammed sav Hz Musa firavun mısır mısır firavunu dini belgesel dini video mucize peygamber mucizesi peygamber mucizeleri dini video Allah C.C Allhın mucizesi Karunun hazinesi nerede Uşak müzesi Nihat hatipoğlu Türkiye kutsal emanetler Karun kimdir Karun kadar malın olsa ne fayda Karunun hazinesini bulan adam karunun hazineleri tuncer gizem avcısı karun ayeti karun kuranı kerim hz mehdi kıyamet islam islamiyet dini video dini belgesel.
TUNCER Gizem Acısı KRAL KARUN
Kârûn antik ismi ile Krezüs bir Lidya kralıdır.Mitoloji de Karun o kadar çok altın meraklısıdır ki her tuttuğunun altın olması için yalvardığı ve Tanrıların onun bu isteğine cevap verip kabul ettiği söylenir. Bu isteği ona pahallıya patlar ve çok zengin olmasına rağmen, acı içinde kıvranarak öldüğü söylenir.
Kur’an’da Kārûn adıyla kıssası nakledilen bu kişi Tevrat’ta Korah diye anılmakta ve çöl hayatında Mûsâ’nın otoritesine karşı başlatılan isyan hadisesinde başrolü oynamaktadır. Tevrat’ta Hz. Ya‘kūb’un oğlu Levi’nin oğlu Kohat’ın oğlu Yitshar’ın (İzhar) oğlu olarak gösterilen Korah (Karun) (Çıkış, 6/16, 18, 21; Sayılar, 16/1), Mûsâ ve Hârûn’a karşı çıkarılan bir isyan hareketiyle gündeme gelmektedir. Bu hareketle Kārûn, Hz. Mûsâ ve Hârûn’un dinî otoritesini yıkmayı hedeflerken aynı harekete katılan Ruben kabilesinden Datan ve Abiram da Mûsâ’nın siyasî liderliğine son vermeyi amaçlıyordu. KURAN DAKİ KRAL KARUN
Olayın bugünkü Tevrat’ta yer alan şekline göre Kārûn, Rubenoğulları’ndan Datan ve Abiram’ı, ayrıca farklı kabilelere mensup insanları ve cemaatin 250 beyini toplayarak Mûsâ ve Hârûn’a karşı bir isyan başlatmış, bunlar Tanrı’ya âsi olmuşlardır (Sayılar, 16/1-3). Âsilerin başındaki Kārûn, “Yeter artık, çünkü bütün cemaat, onlardan her biri mukaddestir ve Rab onların arasındadır ve niçin Rabb’in cumhuru üzerine kendinizi yükseltiyorsunuz?” diyerek Mûsâ ve Hârûn’a karşı çıkmıştır. Bu durumda Mûsâ secdeye kapanarak dua etmiş ve kararı Tanrı’nın vereceğini bildirmiş, Rab ise isyan edenleri helâk edeceğini haber vermiştir. Ancak Mûsâ ve Hârûn, Tanrı’ya yalvararak O’ndan hepsini helâk etmemesini istemişlerdir. Bunun üzerine Korah, Datan ve Abiram’a ait çadırların etrafının boşaltılması istenmiş, daha sonra altlarındaki yer yarılarak bu kişilerle onların ev halkını, Korah’ın bütün adamlarını ve bütün mallarını yutmuş; Korah’ın yanında yer alan ve buhur yakan 250 kişi de Rabb’in katından çıkan bir ateşle bitirilmiştir (Sayılar, 16/4-35). Kārûn’un isyanı İsrâiloğulları’nın çöl hayatındaki en önemli olaylardan biridir. Hem bir kitle hareketi olması hem de Tanrı’nın tesis ettiği dinî ve içtimaî düzen i hedef alması hadisenin önemini göstermektedir (DB, II/1, s. 972). KURAN DAKİ KRAL KARUN
Kārûn kıssası bazı farklılıklarla Ahd-i Atîk’in çeşitli yerlerinde geçmektedir (Sayılar, 26/9-10; 27/3; Tesniye, 11/6; Mezmur, 106/16-18). Ayrıca yahudi rivayetlerinde Kārûn’un Mûsâ ve Hârûn’a karşı çıkışının birçok sebebi sayılmaktadır. Bir rivayete göre Kārûn Mısır’da Firavun’un hazinedarı idi ve öylesine büyük bir servet yapmıştı ki hazinelerinin anahtarlarını ancak 300 katır taşıyabiliyordu, bu servetin verdiği gurur onun felâketine sebep olmuştu. Kārûn, Kohatoğulları aşiretinin başına Uzziel oğlu Elitsafan’ı getirdiği için Mûsâ’ya kızmıştı. Yahudi kaynaklarında Kārûn Tevrat kurallarını küçümseyenlerin, Tevrat’a ve Rabb’in otoritesine karşı çıkanların ilk örneği olarak takdim edilmektedir. Mûsâ, Kārûn ve beraberindekileri yatıştırmak istemiş, fakat onlar isyanlarını sürdürmüşler, sonunda toprak yarılmış ve içine gömülmüşlerdir (EJd., X, 1192-1193).
Kur’an’ın Kasas sûresinde (28/76-82) Kārûn Hz. Mûsâ’nın kavminden, hazinelerinin anahtarlarını ancak güçlü bir topluluğun taşıyabildiği, zenginliğiyle mağrur bir kişi olarak takdim edilir. Kārûn gösterişi sevmekte, kavminin arasında ihtişamla dolaşmakta, bu ise bazılarının hayranlığını celbetmekteydi. Kavminin, servetiyle böbürlenmemesi gerektiği yönündeki uyarılarına karşı Kārûn bu serveti kendi bilgisi sayesinde yaptığını ileri sürüyordu. Nihayet kendisi ve evi yerin dibine geçirilmiş, bu âkıbetten ne kendini kurtarabilmiş ne de onu kurtaracak bir topluluk çıkmıştır. Diğer âyetlerde de Hz. Mûsâ’nın apaçık delillerle Firavun, Hâmân ve Kārûn’a gönderildiği, fakat onların Mûsâ’yı yalancı bir sihirbaz olarak niteledikleri, ona karşı çıktıkları, yeryüzünde büyüklük tasladıkları, sonuçta her birinin farklı şekillerde cezalandırıldığı belirtilir (el-Ankebût 29/39; el-Mü’min 40/24). KURAN DAKİ KRAL KARUN
KURAN DAKİ KRAL KARUNKURAN DAKİ KRAL KARUNİslâmî kaynaklarda Kārûn’la ilgili çeşitli rivayetler vardır. Tevrat’taki şecere verilerek onun Mûsâ’nın amcasının oğlu olduğu belirtilir. Mûsâ ve Hârûn’dan sonra İsrâiloğulları’nın en bilgilisi ve üstünü sayıldığı, Tevrat’ı çok güzel okuduğu, İsrâiloğulları Mısır’da yaşarken Firavun tarafından onlara yönetici tayin edildiği, fakat tıpkı Sâmirî gibi Allah düşmanı olup bozgunculuk çıkardığı, Hz. Mûsâ’dan simya ilmini öğrendiği belirtilmekte; evinin, elbiselerinin, hazinelerinin özellikleri, gösterişli tavırları nakledilmektedir. Mısır’dan çıktıktan sonra Hz. Mûsâ mezbah ve kurban yöneticiliğini Hârûn’a vermiş, bunun üzerine Kārûn hem peygamberliğin hem yöneticiliğin Mûsâ’da, mezbah ve mâbed yöneticiliğinin de Hârûn’da olmasına itiraz etmiş, daha sonra da cezalandırılmıştır (Sa‘lebî, s. 213-217).
TUNCER Gizem Avcisı Kanalina Abone Olun
https://de.wikipedia.org/wiki/Kanun_(Zither)
Güzel hikâye
Tesekkürler