Söz uçar, yazı kalır diye bir söz vardır. İşte yazı bir sırlar ve kimi zaman ilimler alemi olan kitabın kendisidir. Kitap sonsuza ulaşır, binlerce yıl geçmesine rağmen geçerliliği koruyan bir bilgiye ritüele veya masala biz kitap sayesinde ulaşırız. Klasik eserler dediğimiz kitaplar çağlar ötesinden sonsuzluğa seslendikleri için klasik olurlar ve her çağda okunurlar. Kitap sonsuzluğa açıldığı kadar da sırlı bir alemdir. Bu alem bize pek çok şey kazandırır. Kimi zaman görmediğimiz bir ülke, kimi zaman tanımadığımız bir kişi, kimi zaman var olmayan gerçek dışı bir unsur, kimi zaman bilmediğimiz ve bizden çok uzak bir çağ ile biz arasında bir köprü vazifesi görür. Cemil Meriç’in söylediği gibi bu yönüyle “istikbale yollanan mektup”tur kitap. Belirli çağlarda yazılmasına rağmen geleceğe ve tüm zamanlara seslenir. Kitap; telepati, empati gibi yeteneklerimizi geliştiren bir zaman makinesidir adeta ve okuruna çoklu yaşam etkisi yaratan bir kapı açar.
Kitap sayfalarından başımızı kaldırıp baktığımız zaman artık öncekinden çok daha geniş bir dünya görürüz. İşte kitaplar bize alemi bu geniş perspektif ile bakma yetisini kazandırır. Kitap okumak öğrenmenin ve ilmin ilk seviyesi olan ilme’l-yakîn yani okuyarak ilim ile öğrenme seviyesine adım atmamızı sağlar. Ondan sonraki seviye olan ayne’l-yakîn yani görerek öğrenilen bilgi seviyesinde bu “ ilim ile okuyarak öğrendiğimiz bilgi” temeli oluşturur. Kitaplar işte bu temeli oluşturmak için de önemlidir. İnsan okuduklarını kendine basamak yaptıkça yükselir, okudukça dünyaya karşı baktığı pencere genişler ve dar çerçeveli at gözlüklerinden kurtulur. Artık okuyan insan için gördüğü şeyin bir arka planının olduğu, bir temeli olduğu, gördüğü şey ile arasında bir ünsiyet olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Kitap okumak bizi çevre ile dahası hayat ile bağ kurmamıza fayda sağlar, hayata ve insana dair bilgimizi görgümüzü arttırır. Bir insanın tüm dünya milletlerinden, coğrafyalardan gezerek haberdar olması imkansız olmasa da zor bir iştir. İşte kitaplar bir yönü ile bu imkansızlığı ortadan kaldırır. Çölün ortasında bir bedevi çadırına Antarktika’da ya da Amazon’da geçen bir kitabı okumak pek tabii o anı yaşatabilmek bakımından oldukça büyük bir fırsattır. Teknoloji gelişiyor ama insanlar bugün teknolojinin ulaşamadığı ışınlanma teknolojisine binlerce yıl önce kitaplar vasıtasıyla ulaşmışlar. Kitaplar sayesinde başka bir çağ, mekan, hatta olağanüstü zamanlara ve alemlere adım atabiliriz.