Deli Dumrul Geçmiş zamanların birinde Deli Dumrul isimli bir adam yaşarmış. Bu adam yaşadığı yerde bulunan kuru bir çayın üzerine köprü yaptırmış ve köprüden geçenlerden para almaya başlamış. Köprüden geçen insanlardan 30 geçmeyen insanlardan ise zorla 40 akçe alırmış. Günlerden bir gün Deli Dumrul’un kurmuş olduğu köprünün yanına bir oba yerleşmiş.
Orada yaşamaya başlamışlar. Bir gün obadan bir feryat yükselmiş. Feryadın sebebini merak eden Deli Dumrul obada yaşayan insanların yanına gitmiş ve ne olduğunu sormuş. Onlardan bir yiğidin öldüğü haberini almış ve üzülmüş. Bunun üzerine Azrail’e çok kızmış. Onunla meydan okumayı çok istemiş ve bunun için Allah’a yalvarmış. Sonra da yaşadığı yere dönmüş.
Deli Dumrul bir gün büyük bir şölen düzenlemiş. Deli Dumrul’un şölenine Azrail’de gelmiş ve Deli Dumrul ona kılıcını savurarak öldürmek istemiş. Ancak Azrail güvercine dönüşerek Dumrul’dan kaçmış. Deli Dumrul’da atına atlayarak Azrail’in peşine düşmüş.
Dumrul Azrail’i yakalamaya çalışırken at ürkmüş ve Dumrul attan aşağıya düşmüş, Azrail düşme sonrası yanına gelince ona yalvarmaya başlamış. Bunun üzerine Azrail kendisine değil Tanrı’ya yalvarmasını söylemiş. Bunun üzerine Deli Dumrul Tanrı’ya yalvarmaya başlamış. Tanrı ona cevap vermiş ve kendi ölmek istemiyorsa kendisi yerine ölecek bir kişi bulmasını istemiş. Dumrul bunun üzerine yola çıkarak ailesinin yanına gitmiş.
Onlardan kendi için canlarını vermesini istemiş. Ancak ailesi bu isteği kabul etmemişler. Karısına gitmiş ve karısı canını vermeyi kabul etmiş. Ancak Deli Dumrul ondan ayrı kalmak istemiyormuş ikisinin de canını almasını ya da bağışlamasını istemiş. Bunun üzerine Tanrı ikisini affederek onların yaşamasına izin vermiş. Bu olaydan sonra iki 140 yıl daha yaşamışlar.