Altın ile ilgili Atasözleri Açıklaması ve Anlamı
İçindekiler
- Altın ile ilgili Atasözleri Açıklaması ve Anlamı
- Altın anahtar her kapıyı açar. Para güçlü bir araçtır. Paranın halledemeyeceği, ortadan kaldıramayacağı engel ya da mesele yok gibidir. Çünkü insanlar çıkarlarına, nefislerine düşkündürler. Bu düşkünlük onları zayıf bırakır. Para da bu zayıf insanları kolayca elde eder. Dolayısıyla karşılığını para ile ödediğinizde, insanlar pek çok engeli önünüzden kaldırır; istediğiniz şeyi kolayca elde edersiniz.
- Altın ateşte, insan mihnette belli olur. Bir maddenin altın olup olmadığı ateşe dayanıklılık derecesi ile daha iyi anlaşılır. Bir kimsenin gerçek değeri de sıkıntılı bir durumda takındığı tavırla ölçülür. Değerli insan, sıkıntılar karşısında kişiliğinden ve onurundan hiçbir şey yitirmez. * mihnet : Sıkıntı
- Altın eli bıçak kesmez. 1. Zengin kişi para ile pek çok meselesini halleder, paranın gücü sebebiyle ona zarar vermek zorlaşır. Bu tür insanların elini kimse kolay kolay bükemez. 2. Hünerli, işinin ehli kimseyi hayat zorlukları kolay kolay etkileyemez. Bir an zorluklar onu sarssa bile, o yılmadan çalışır; işlerini yoluna kor ve hayatını sürdürür.
- Altın eşik, gümüş eşiğe muhtaç olur. Zenginlik ya da fakirlik sürekli değildir. Ne varlığa, ne makama güvenmemeli; hiç kimseye yukarıdan bakılmamalıdır. Gün gelir insan elindeki varlığı yitirip yoksullaşabilir, bir zamanlar kendisinden daha yoksul olan bir kişiye muhtaç olabilir. Mevkisini de kaybedebilir ve kendisinden daha önce altta olan insanların emrinde çalışmaya mecbur kalabilir.
- Altın kepeğe muhtaç. Yüksek düzeyde olan her şey, önemsiz görünen nesnelerle değer kazanır. Kepekle ovulmasa altın parlamaz. Bunun gibi, zengin yoksula, usta çırağa ihtiyaç duyar.
- Altın pas tutmaz. Onurlu, namuslu, şerefli, dürüst insana hiç kimse leke süremez. Sürmeye kalkışsa bile bunda başarılı olamaz. Tasasız, dertsiz kimse de hiçbir şeye üzülmez.
- Altın tasın, kan kusana faydası olmaz! Büyük bir dert içinde bulunan ya da ağır hasta olan kişinin zengin ve varlıklı olması bir işe yaramaz. Çünkü para, tüm sağlık sorunlarını ortadan kaldırmaz.
- Altın yerde paslanmaz, taş yağmurdan ıslanmaz. Hangi olumsuz koşullar içinde olursa olsun, değerli bir kişinin ya da nesnenin niteliği eksilmez, yok olmaz.
- Altın yere düşmekle pul olmaz. Yetenekli, dürüst ve değerli bir kişi bulunduğu yüksek yeri (makam-mevki) yitirip önemsiz bir yerde bulunmak zorunda kalsa bile değerinden bir şey kaybetmez. Çünkü insanın değeri, bulunduğu makam ile değil, kişiliği ile ölçülür. * pul : Eskiden kullanılan küçük metal para.
- Altının kıymetini sarraf bilir. Bir kimsenin veya bir şeyin gerçek değerini, ancak bu konulardan anlayan, uzmanlığı bulunanlar bilir. * sarraf: Para ve altın bozan, değiştiren, alıp satan kimse.
Altın anahtar her kapıyı açar.
Para güçlü bir araçtır. Paranın halledemeyeceği, ortadan kaldıramayacağı engel ya da mesele yok gibidir. Çünkü insanlar çıkarlarına, nefislerine düşkündürler. Bu düşkünlük onları zayıf bırakır. Para da bu zayıf insanları kolayca elde eder. Dolayısıyla karşılığını para ile ödediğinizde, insanlar pek çok engeli önünüzden kaldırır; istediğiniz şeyi kolayca elde edersiniz.
Altın ateşte, insan mihnette belli olur.
Bir maddenin altın olup olmadığı ateşe dayanıklılık derecesi ile daha iyi anlaşılır. Bir kimsenin gerçek değeri de sıkıntılı bir durumda takındığı tavırla ölçülür. Değerli insan, sıkıntılar karşısında kişiliğinden ve onurundan hiçbir şey yitirmez.
* mihnet : Sıkıntı
Altın eli bıçak kesmez.
1. Zengin kişi para ile pek çok meselesini halleder, paranın gücü sebebiyle ona zarar vermek zorlaşır. Bu tür insanların elini kimse kolay kolay bükemez.
2. Hünerli, işinin ehli kimseyi hayat zorlukları kolay kolay etkileyemez. Bir an zorluklar onu sarssa bile, o yılmadan çalışır; işlerini yoluna kor ve hayatını sürdürür.
Altın eşik, gümüş eşiğe muhtaç olur.
Zenginlik ya da fakirlik sürekli değildir. Ne varlığa, ne makama güvenmemeli; hiç kimseye yukarıdan bakılmamalıdır. Gün gelir insan elindeki varlığı yitirip yoksullaşabilir, bir zamanlar kendisinden daha yoksul olan bir kişiye muhtaç olabilir. Mevkisini de kaybedebilir ve kendisinden daha önce altta olan insanların emrinde çalışmaya mecbur kalabilir.
Altın kepeğe muhtaç.
Yüksek düzeyde olan her şey, önemsiz görünen nesnelerle değer kazanır. Kepekle ovulmasa altın parlamaz. Bunun gibi, zengin yoksula, usta çırağa ihtiyaç duyar.
Altın pas tutmaz.
Onurlu, namuslu, şerefli, dürüst insana hiç kimse leke süremez. Sürmeye kalkışsa bile bunda başarılı olamaz. Tasasız, dertsiz kimse de hiçbir şeye üzülmez.
Altın tasın, kan kusana faydası olmaz!
Büyük bir dert içinde bulunan ya da ağır hasta olan kişinin zengin ve varlıklı olması bir işe yaramaz. Çünkü para, tüm sağlık sorunlarını ortadan kaldırmaz.
Altın yerde paslanmaz, taş yağmurdan ıslanmaz.
Hangi olumsuz koşullar içinde olursa olsun, değerli bir kişinin ya da nesnenin niteliği eksilmez, yok olmaz.
Altın yere düşmekle pul olmaz.
Yetenekli, dürüst ve değerli bir kişi bulunduğu yüksek yeri (makam-mevki) yitirip önemsiz bir yerde bulunmak zorunda kalsa bile değerinden bir şey kaybetmez. Çünkü insanın değeri, bulunduğu makam ile değil, kişiliği ile ölçülür.
* pul : Eskiden kullanılan küçük metal para.
Altının kıymetini sarraf bilir.
Bir kimsenin veya bir şeyin gerçek değerini, ancak bu konulardan anlayan, uzmanlığı bulunanlar bilir.
* sarraf: Para ve altın bozan, değiştiren, alıp satan kimse.